“Alçakgönüllülükle kendisine itiraf etmek zorunda kaldığı bir şey vardı: O, çamurdan yoğrulmuştu ve çok kırılgandı. Tanrı'nın gücünün yorumlayıcısı, O'nun gazabının alev kılıcı, merhametinin çölde çağıran sesi olmak için çok zayıf bir ruhtu. Fakat bu yüzden şikâyet etmeyecekti. Hayatını mutlu ve minnettar bir şekilde, sessizlik içinde, farkedilmeden; insanlar tarafından değil, yalnızca Tanrı tarafından tanınarak, dünya tarafından unutularak, isimsiz bir yaprak, sessiz bir tını gibi yaşamalıydı.” ...